Batı uygarlığı, başlangıcından bu yana, kişiler ile şeyler arasında katı bir ayrıma dayanmış,
kişilerin şeyler üzerindeki araçsal egemenliği üzerine kurulmuştur. Yaşam dünyasını iki
mıntıkaya ayıran bu karşıtlık; Antik Roma hukuku, Hristiyanlık, sonra da modernite boyunca
devam ederek bugün mevcut küresel pazarda yerini almıştır ve giderek büyüyen çelişkiler
üretmeye devam etmektedir. Bu açık ve gerekli bir ayrım gibi gözükse de hukuki, ekonomik,
siyasi ve teknolojik uyg ...